FDA Onaylı Endolifting Lazer Cihazları

Endolaser FiberLift Lazer Tedavisi Ne İçin Kullanılır?

Endolaser FiberLift, saç teli kadar ince, özel olarak tasarlanmış, tek kullanımlık mikro optik lifler kullanılarak gerçekleştirilen minimal invaziv bir lazer tedavisidir. Bu lifler, cildin altına, yüzeysel hipodermise kolayca yerleştirilir.

Endolaser FiberLift'in temel fonksiyonu, neo-kollajenezi aktive ederek ve hücre dışı matris içindeki metabolik aktiviteyi artırarak cilt sıkılaşmasını teşvik etmek, cilt gevşekliğini etkili bir şekilde azaltmaktır.

Bu sıkılaştırıcı etki, işlem sırasında kullanılan lazer ışınının seçiciliğiyle yakından bağlantılıdır. Lazer ışığı, insan vücudundaki iki önemli kromoforu (su ve yağ) hedef alarak, çevre dokulara minimum hasar vererek hassas ve etkili bir tedavi sağlar.

Endolaser FiberLift, cilt sıkılaştırmanın yanı sıra birden fazla fayda da sağlar

• Cildin hem derin hem de yüzeysel katmanlarının yeniden şekillendirilmesi
• Yeni kolajen sentezi sayesinde tedavi edilen bölgede anında ve orta-uzun vadede doku tonusunda artış. Sonuç olarak, tedavi edilen cilt, tedaviden sonraki birkaç ay boyunca doku ve belirginlik açısından iyileşmeye devam eder.
• Bağlayıcı septaların geri çekilmesi
• Kolajen üretiminin uyarılması ve gerekirse fazla yağların azaltılması

Endolaser FiberLift ile Hangi Bölgeler Tedavi Edilebilir?

Endolaser FiberLift, yüzün alt üçte birlik kısmındaki (çift çene, yanaklar, ağız çevresi ve çene hattı dahil) ve boyundaki hafif cilt sarkmaları ve lokalize yağ birikimlerini gidererek tüm yüzü etkili bir şekilde yeniden şekillendirir. Ayrıca alt göz kapakları çevresindeki cilt gevşekliğinin tedavisinde de etkilidir.

Tedavi, lazerle iletilen seçici ısıyı ileterek yağın eritilmesini ve tedavi edilen bölgedeki mikroskobik giriş noktalarından doğal olarak dışarı atılmasını sağlar. Aynı zamanda, bu kontrollü termal enerji anında ciltte büzülmeye neden olarak kolajen yeniden yapılanma sürecini başlatır ve zamanla daha da sıkılaşmasını sağlar.

FiberLift, yüz bakımının yanı sıra vücudun çeşitli bölgelerine de uygulanabilir, bunlar arasında şunlar yer alır:

• Kalçalar (gluteal bölge)
• Dizler
• Periumbilikal bölge (göbek çevresi)
• İç uyluklar
• Ayak bilekleri

Bu vücut bölgelerinde sıklıkla diyet ve egzersize dirençli cilt gevşekliği veya lokal yağ birikimleri görülür ve bu da onları FiberLift'in hassas, minimal invaziv yaklaşımı için ideal adaylar haline getirir.

İşlem ne kadar sürer?

Yüzün (veya vücudun) kaç bölgesine uygulama yapılacağına bağlıdır. Bununla birlikte, yüzün sadece bir bölgesi (örneğin, gıdı) için 5 dakikadan başlayıp tüm yüz için yarım saate kadar sürebilir.

İşlem kesi veya anestezi gerektirmez ve herhangi bir ağrıya neden olmaz. İyileşme süreci gerektirmez, bu nedenle birkaç saat içinde normal aktivitelerinize dönebilirsiniz.

Sonuçlar ne kadar kalıcıdır?

Tüm tıbbi alanlardaki işlemlerde olduğu gibi estetik tıpta da yanıt ve etki süresi her hastanın durumuna göre değişmekte olup, hekim gerekli gördüğü takdirde fiberlift işlemi herhangi bir yan etki olmadan tekrarlanabilmektedir.

Bu yenilikçi tedavi yönteminin avantajları nelerdir?

*Minimal invaziv.

*Sadece bir tedavi.

*Tedavinin güvenliği.

*Ameliyat sonrası iyileşme süresi minimum veya hiç yoktur.

*Kesinlik.

*Hiçbir kesi yok.

*Kanama yok.

*Hematom yok.

*Uygun fiyatlar (fiyatı bir kaldırma işlemine göre çok daha düşüktür);

*Fraksiyonel non-ablatif lazer ile terapötik kombinasyon imkanı.

Sonuçları ne kadar sürede göreceğiz?

Sonuçlar sadece hemen görülmekle kalmaz, aynı zamanda işlemden sonraki birkaç ay boyunca cildin derin katmanlarında ek kolajen oluştukça iyileşmeye devam eder.

Elde edilen sonuçların takdir edilebileceği en iyi zaman 6 ay sonrasıdır.

Estetik tıptaki tüm işlemlerde olduğu gibi, yanıt ve etki süresi her hastada farklılık göstermekte olup, hekim gerekli gördüğü takdirde fiberlift işlemi herhangi bir yan etki olmadan tekrarlanabilmektedir.

Kaç seansa ihtiyaç var?

Sadece bir tane. Eksik sonuç alınması durumunda ilk 12 ay içerisinde ikinci kez tekrarlanabilir.

Tüm tıbbi sonuçlar, hastanın önceki tıbbi durumlarına bağlıdır: yaş, sağlık durumu, cinsiyet, sonucu ve tıbbi prosedürün ne kadar başarılı olabileceğini etkileyebilir ve bu durum estetik protokoller için de geçerlidir.